Karakter Yaratımı Alveor
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Karakter Yaratımı Alveor
Temel bilgiler
İsim: Alveor
Yaş: 520
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.88
Kilo: 80
Bölge: Kanto
Kılıç yolu: Felaket
Kutsal yol: Ölüm
Seviye: Rinzai
Görünüm
Kişilik: Öldürmekten zevk alan birisidir. Fakat kadınları ve çocukları öldürmez. Öldürenleri de mutlaka öldürür. Değişik bir insandır kendisi. Sürekli gülümser. Öldürmek dışında var olan her huyu iyidir aslında. Bunun yanında biraz psikopattır. Olup olmadık yerlerde gereksiz şeyler ya da çok samimi bir ortamda ciddi olabilir. Aslında yaptığı her davranış o anki ruh haline göre değişir. Yapacağı işten zevk almayacaksa yapması imkansızdır. Buradan da ne kadar zevk düşkünü olduğunu anlayabilirsiniz. Aslına göre çok ters bir insandır. Normal zamanlarda ne kadar gülümser olsa da savaş anında onu bırakın gülerek görmeyi görürseniz bile şanslısınız anlamına gelir. Savaş sırasında gözü hiç bir şeyi görmez. Hiç bir şeyden korkmayarak üstüne gider.
Özgeçmiş: 520 yıl önce herkesin iyi olduğu ve savaşın olmadığı zamanlar da bir insan benim ismimi zikrederek ölüm istemişti. İşte bu zamanlarda tohumu atılmıştı Alveor'un. Dileğini ne kadar yerine getirmek istese de bunu yapamıyordu. İşte o malum gün de Alveor'un doğuşundan 100 yıl sonra biri onun ismini dile getirerek istekte bulunmuş ölmesini istediği kişi ise kazara hayatını kaybetmişti. Bu zamandan beri süre gelen bir söz olarak dile gelmişti. "Alveor , Ölümün Tanrısı bu adağı sana adıyorum." Bu sözlerin ardından diz çöküp Alveor'e olan inancını dile getiriyordu. İşte bu şekilde başladı Alveor isminin destanı.
Arındırıcı:
Temel statlar
Güç: 4
Hız: 3
Dayanıklılık: 3
Tanrısal statlar:
Kutsal enerji: 4
Sezgi: 2
Bilgelik: 2
Savaş statları:
Shinki kontrolü:-
Teknik: 4
Refleks: 4
İsim: Alveor
Yaş: 520
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.88
Kilo: 80
Bölge: Kanto
Kılıç yolu: Felaket
Kutsal yol: Ölüm
Seviye: Rinzai
Görünüm
Kişilik: Öldürmekten zevk alan birisidir. Fakat kadınları ve çocukları öldürmez. Öldürenleri de mutlaka öldürür. Değişik bir insandır kendisi. Sürekli gülümser. Öldürmek dışında var olan her huyu iyidir aslında. Bunun yanında biraz psikopattır. Olup olmadık yerlerde gereksiz şeyler ya da çok samimi bir ortamda ciddi olabilir. Aslında yaptığı her davranış o anki ruh haline göre değişir. Yapacağı işten zevk almayacaksa yapması imkansızdır. Buradan da ne kadar zevk düşkünü olduğunu anlayabilirsiniz. Aslına göre çok ters bir insandır. Normal zamanlarda ne kadar gülümser olsa da savaş anında onu bırakın gülerek görmeyi görürseniz bile şanslısınız anlamına gelir. Savaş sırasında gözü hiç bir şeyi görmez. Hiç bir şeyden korkmayarak üstüne gider.
Özgeçmiş: 520 yıl önce herkesin iyi olduğu ve savaşın olmadığı zamanlar da bir insan benim ismimi zikrederek ölüm istemişti. İşte bu zamanlarda tohumu atılmıştı Alveor'un. Dileğini ne kadar yerine getirmek istese de bunu yapamıyordu. İşte o malum gün de Alveor'un doğuşundan 100 yıl sonra biri onun ismini dile getirerek istekte bulunmuş ölmesini istediği kişi ise kazara hayatını kaybetmişti. Bu zamandan beri süre gelen bir söz olarak dile gelmişti. "Alveor , Ölümün Tanrısı bu adağı sana adıyorum." Bu sözlerin ardından diz çöküp Alveor'e olan inancını dile getiriyordu. İşte bu şekilde başladı Alveor isminin destanı.
Arındırıcı:
Temel statlar
Güç: 4
Hız: 3
Dayanıklılık: 3
Tanrısal statlar:
Kutsal enerji: 4
Sezgi: 2
Bilgelik: 2
Savaş statları:
Shinki kontrolü:-
Teknik: 4
Refleks: 4
Alveor- Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 24/12/16
Geri: Karakter Yaratımı Alveor
Onaylandı
Tarafımdan verilmiş arındırıcı:
Sert taşla döşelidir idamlıkların mezarları,
Alçak duvarlarından süzülür sızıntılar,
O, havaya böyle bir yerde çıkarılırdı,
Yoğun bir gök altına,
Dört yanını çevirmiş dolaşan kadın ve çocuklar ağlarken
Tanrı Alveol'un gelişiyle yaşamlarından temizlenecek günahkarlar.
Düşman insan
Masamune, demirci.
Masamune genç yaşta babasıyla birlikte demirci atölyesinde işe başlamış sıradan bir insandı. Onun efsanesi tanrılardan aşağı kalır değildi. Demire doğal bir yatkınlığı vardı, Kanto bölgesinin zayıf demirini kendi işleyişiyle yeni bir boyuta getiren bir dahiydi. Doğal güzelliklerine bakılınca en zengin bölgelerdendi Kanto ancak demir madenleri çok zayıftı. İyi bir kılıç yapmak için gereken kalitenin yanından bile geçemezken ölmüş babasının çekicini ve örsünü alıp yaşayan bir tanrıya dönüştü insanların gözünde.
Demirin içine farklı şeyler kattı, bir kılıç üzerinde aylarca bazen yıllarca uğraştı on altı yaşından itibaren ancak sadece onun yapabileceği bir tekniğe kavuştu sonunda. Kendini simyaya adamış birisi gibi bu mükemmeliği daha da geliştirmeye çalıştı. Bir gün ona gelen bir felaket tanrısı kırık bir nora getirdi. Silah halinde kalmıştı kılıç. Kan yüzünden paslanmıştı ruh ve neredeyse kirlenmişti. Dünyaya zorla bağlanmıştı. Bu kusursuz metali beş yıl boyunca dövdü Masamune. Her çekiç darbesinde kırık bedenden kanlar çıkamayacak zamana kadar. Sonunda öyle bir kılıç yapmıştı ki felaket tanrısı için bu siyah kılıcı gören Susan'o ilk defa kıskançlık duydu.
Cenetten inip onu almak için servetler vadetti ancak Masamune savaşın tanrısının isteğini reddetti ve felaket tanrısına verdi o kılıcı. Susan'o ise o kılıcı tapınaksız tanrıdan çaldı ve Hokkaido'ya attı. Kılıç öyle keskindi ki ana karaya bağlı Hokkaido parçalandı ve bir adaya dönüştü. Deliren felaket tanrısı Susano'o ya saldırınca ilk kılıcını savurması ile öldü.
Shinkileri hatta Hafurileri kıskandıracak silahlar döven efsanevi demirci Masamune asla yerine ulaştıramadığı kılıcı bir gün yine yapıp teslim etmek için tapınağı olmayan bir tanrının tek dostu oldu. Hatta öyle ki ona gelen işleri bile kendi adıyla almaya başladı.
Düşman tanrı
Kaguya Hime, Tsukyo no Hime
Kaguya Hime bir şeftali meyvesinden, geyik eniği ile birlikte doğduğu söylenir. Onu bir insan sahiplenmiş ve ona sonsuz şans getirmiştir. Gecelerin karanlığında bile ışık olduğu söylenen sakin ve tarifsiz güzel bir kadın olan prenses küçük köyünden çıkıp gerçek bir prenses olduğu zaman geldiğinde geceleri insanlar kaybolmaya başlamış.
O gece Kaguya tanrı İzanagi ile evlenip her zaman yanında olmak için gök yüzüne geyik eniğine binip gitmiş. Huzurun ve gecenin koruyucusu İzanagi'nin aşkı olmak için. Çok geçmeden ölen İzanagi'nin derisi yolunmuş bedenine öyle sıkı sarılmış ki sonunda Ay'a dönüşmüş denir. İzanagi'nin yarattığı güzelliklerin düşmanı felaket tanrılarını gece belli etmekle yetinmektedir Kaguya-hime.
Statlar:
Tarafımdan verilmiş arındırıcı:
Sert taşla döşelidir idamlıkların mezarları,
Alçak duvarlarından süzülür sızıntılar,
O, havaya böyle bir yerde çıkarılırdı,
Yoğun bir gök altına,
Dört yanını çevirmiş dolaşan kadın ve çocuklar ağlarken
Tanrı Alveol'un gelişiyle yaşamlarından temizlenecek günahkarlar.
Düşman insan
Masamune, demirci.
Masamune genç yaşta babasıyla birlikte demirci atölyesinde işe başlamış sıradan bir insandı. Onun efsanesi tanrılardan aşağı kalır değildi. Demire doğal bir yatkınlığı vardı, Kanto bölgesinin zayıf demirini kendi işleyişiyle yeni bir boyuta getiren bir dahiydi. Doğal güzelliklerine bakılınca en zengin bölgelerdendi Kanto ancak demir madenleri çok zayıftı. İyi bir kılıç yapmak için gereken kalitenin yanından bile geçemezken ölmüş babasının çekicini ve örsünü alıp yaşayan bir tanrıya dönüştü insanların gözünde.
Demirin içine farklı şeyler kattı, bir kılıç üzerinde aylarca bazen yıllarca uğraştı on altı yaşından itibaren ancak sadece onun yapabileceği bir tekniğe kavuştu sonunda. Kendini simyaya adamış birisi gibi bu mükemmeliği daha da geliştirmeye çalıştı. Bir gün ona gelen bir felaket tanrısı kırık bir nora getirdi. Silah halinde kalmıştı kılıç. Kan yüzünden paslanmıştı ruh ve neredeyse kirlenmişti. Dünyaya zorla bağlanmıştı. Bu kusursuz metali beş yıl boyunca dövdü Masamune. Her çekiç darbesinde kırık bedenden kanlar çıkamayacak zamana kadar. Sonunda öyle bir kılıç yapmıştı ki felaket tanrısı için bu siyah kılıcı gören Susan'o ilk defa kıskançlık duydu.
Cenetten inip onu almak için servetler vadetti ancak Masamune savaşın tanrısının isteğini reddetti ve felaket tanrısına verdi o kılıcı. Susan'o ise o kılıcı tapınaksız tanrıdan çaldı ve Hokkaido'ya attı. Kılıç öyle keskindi ki ana karaya bağlı Hokkaido parçalandı ve bir adaya dönüştü. Deliren felaket tanrısı Susano'o ya saldırınca ilk kılıcını savurması ile öldü.
Shinkileri hatta Hafurileri kıskandıracak silahlar döven efsanevi demirci Masamune asla yerine ulaştıramadığı kılıcı bir gün yine yapıp teslim etmek için tapınağı olmayan bir tanrının tek dostu oldu. Hatta öyle ki ona gelen işleri bile kendi adıyla almaya başladı.
Düşman tanrı
Kaguya Hime, Tsukyo no Hime
Kaguya Hime bir şeftali meyvesinden, geyik eniği ile birlikte doğduğu söylenir. Onu bir insan sahiplenmiş ve ona sonsuz şans getirmiştir. Gecelerin karanlığında bile ışık olduğu söylenen sakin ve tarifsiz güzel bir kadın olan prenses küçük köyünden çıkıp gerçek bir prenses olduğu zaman geldiğinde geceleri insanlar kaybolmaya başlamış.
O gece Kaguya tanrı İzanagi ile evlenip her zaman yanında olmak için gök yüzüne geyik eniğine binip gitmiş. Huzurun ve gecenin koruyucusu İzanagi'nin aşkı olmak için. Çok geçmeden ölen İzanagi'nin derisi yolunmuş bedenine öyle sıkı sarılmış ki sonunda Ay'a dönüşmüş denir. İzanagi'nin yarattığı güzelliklerin düşmanı felaket tanrılarını gece belli etmekle yetinmektedir Kaguya-hime.
Statlar:
- Spoiler:
- Temel statlar
Güç: 4
Hız: 3
Dayanıklılık: 3
Tanrısal statlar
Kutsal enerji: 4
Sezgi: 2
Bilgelik: 2
Savaş statları
Shinki kontrolü:-
Teknik: 4+5
Refleks: 4
Similar topics
» Karakter yaratımı:Altemur
» Karakter Yaratımı: Rhaegar
» Karakter Yaratımı: Ketsuen
» Karakter Kağıdı
» Karakter İmzası
» Karakter Yaratımı: Rhaegar
» Karakter Yaratımı: Ketsuen
» Karakter Kağıdı
» Karakter İmzası
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz